Ey şehvetler peşinde koşan şaki nefs!

Ey uzun yıllar boyunca şehvetler peşinde koşmakla ömrünü tüketen şaki nefs! Şimdiye kadar hasretten başka eline ne geçti ki? Biraz da kendine acı, Maliku’l Müluk’tan haya et ve biraz da ebedi hayat ve daima saadete sebep olacak olan aslî maksat yolunda yürü. Ebedi saadeti, büyük zahmetler ve takat sınırını aşan meşakkatler sonucu bile ele geçmeyen ve fani olan birkaç günün şehvetleriyle değiştirme ve geçmişten günümüze gördüğün dünya ehlinin halini düşün! Onların çektiği zahmet ve meşakkatlerin elde ettikleri rahatlıklar karşısında ne kadar da fazla ve büyük olduğunu mülahaza et. Halbuki bu rahatlık ve boşluk da herkes için müyesser değildir. İnsan suretinde, (ama) şeytan ordusundan ve onun elçisi olan, seni şehvetlere doğru çağıran ve “Maddi hayatımızı temin etmeliyiz” diyen insanın halini göz önünde bulundur ve onu sorguya çek, bak bakalım kendisi bu durumdan razı mıdır? Yoksa kendisi müpteladır da başka birisini de düçar kılmak mı istiyor? Her halinde, tam bir acziyet ve yakarışla Allah-u Teala’dan seninle O’nun arasında amaç olması gereken vazifelerine seni aşina kılmasını temenni et. Şeytan ve nefs-i emmare ile mücahede maksadıyla yapılan bu tefekkürün senin için başka bir yol açması ve böylece de mücahede menzillerinden bir diğerine geçmekte muvaffak olman ümid edilir.

Kırk Hadis Şerhi-İmam Humeyni

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*